• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/lacivertajans
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05304587534
  • https://twitter.com/lacivertajans

Lacivert Ajans

Hayaliniz ne ise geleceğiniz odur

Vücudumuz İçin Tuzun Önemi

Vücudumuz İçin Tuzun Önemi

Vücudumuz İçin Tuzun Önemi

Hücrelerde canlılık olaylarının sürekli olabilmesi için; vücuda her gün yaklaşık 2-2,5 lt. su ve 3-6 gram tuz almak gerekir. Vücuda her gün gerekli oranlarda tuz alınmadığı zaman; sebebi açıklanamayan-bilinemeyen sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalınır. Bu sebepten dolayı tuzda su gibi temel besin maddesidir. Hastalıklardan uzak bir şekilde yaşama devam edebilmek, ancak bu iki temel besin maddesinin her gün düzenli olarak gerekli miktar ve kalitede vücuda alınmasıyla mümkündür.
Neredeyse bütün canlılarda, temel biyolojik fonksiyonları tuz ve su dengede tutarak düzenler. Su ve tuz insan vücudu için temel besin maddeleri olmasının yanı sıra mucizevi bir biçimde iyileştirici güç etkenidir.

Su ve tuzdaki iyileştirme gücü, çağdaş bilimin gelişmesiyle, insanın pek çok sahada sahip olduğu bilgiler gibi yeniden araştırılıp gün yüzüne çıkarılmaktadır. Yüzyıllar boyunca, hemen hemen dünyanın her tarafında , su ve tuz birlikte kullanılarak önemli bir iyileştirici-tedavi edici besin maddeleri olmuşlardır.

Çok basit bir baş ağrısı çektiğimiz zaman, vücudumuzun bize vermeye çalıştığı sinyalleri görmezlikten gelip, hemen en yakınımızdaki ağrı kesicilere koşarız. Vücudumuzun bize vermeye çalıştığı sinyalleri dikkate alıp çözüm üreteceğimize , ağrı kesicilerle o imdat çağrılarını bastırmaya çalışırız. Bu ağlayan bir bebeğin ağzını kapatarak susturmaya benzer. Su ve tuz konusunda elde ettiğimiz bilgiler, deneysel uygulamalar sonucu ortaya çıkarılmışlardır. Doktor Fereydon Batmanghelidj; İran cezaevinde hasta olan ve açlık grevlerine giden bütün mahkumları, kendiside dahil olmak üzere su ve tuz ile iyileştirerek, hayatta kalmalarını sağlamıştır. İki buçuk yıl süren mahkûmiyetini kendi isteğiyle, tahliye edilmesine rağmen altı ay uzatarak deneysel uygulamalarını tamamlamak için mahkemelerden geç tahliye edilmesini talep edip, bilimsel çalışmalarını tamamlamıştır. Bugün Almanya'da bir Amerikan sağlık enstitüsünün başında bulanan Profesör Peter Ferreira ve Doktor Barbara Hendel; 60 küsur doktor grubuyla bu enstitüde insanları sadece su ve tuz ile iyileştiriyorlar. Bundan dolayı su ve tuzun iyileştirici gücünü keşfetmek için; ne büyük bir laboratuara, ne büyük bir araştırmaya, nede başka bir dayanağa ihtiyaç yoktur. En büyük laboratuar kendi vücudumuzdur. Kendi vücudumuzu gözlemleyerek elde edeceğimiz sonuçlar, gerçek kontrollerdir. Suyun ve tuzun iyileştirici gücünü, kendi vücudumuzda çok kısa bir sürede gözlemleyebiliriz. Burada dikkat etmemiz gereken en önemli şey; suyun ve tuzun sadece miktarı değil, kalitesidir. Satın aldığımız en ufak bir eşyanın markasına varıncaya kadar her şeyin kalitesini ararken, vücudumuzu oluşturan ve canlılığımızı sağlayan bu iki temel besin maddesinin kalitesi ve miktarı üzerinde hiç düşünülmemiştir. Doğal tuzda; doğada var olan ve suda çözülebilen 84 element varken, rafine edilmiş sofra tuzunda bu sadece sodyum klorüre (NaCl) indirgenmiştir. Doğal tuz vücudumuzun zorunlu beslenme maddesi iken rafine edilmiş tuz, vücut için agresif bir zehir maddesi haline getirilmiştir. Vücut; bu zehirli agresif maddeyi dışarı atabilmek için daha çok suya ihtiyaç duyar. Böbrekler rafine tuzu dışarı atabilmek için zorluk çeker. Dışarı atamadıklarını vücutta nötrleştirmeye çalışır. Nötrleştiremediklerini kemikler ve eklemler üzerinde biriktirmeye başlar. Buda romatizma, gut, artrit ve arthose(sürekli eklem ağrıları) gibi kemik ve eklem hastalıklarının oluşmasına sebep olur. Başa dönün


Yorumlar - Yorum Yaz
Site Haritası
Takvim